Uzuuunca bir süredir kendi sitemi hazırlamayı düşünüyordum. Her zaman bir iş, bir yoğunluk, açıkcası bir bahane çıktı! Derler ya,

Terzi kendi söküğünü dikemezmiş!

diye… Gerçekten bu doğruymuş. Yaklaşık 1999 yılından beri web tabanlı işlerle uğraşıyorum. Fırsat ancak 2006 yılında geldi.

Ne zamandır aklımdaydı, W3C standartlarına uygun, XHTML ve CSS validasyonundan geçen bir sayfa yapmak istiyordum. Sonunda fırsat buldum ve yaptım.

Eminim web sitesi yada günümüz moda tabiri ile web uygulamaları hazırlayan arkadaşların en büyük derdi, çilesi, işkencesi yaptıkları sitenin her browser’da farklı çıkmasıdır. Neredeyse işin kod kısmından çok belkide ekranda görünmesi ile ilgili sorunlarla mücadele edilir.

Mozilla tabanlı browser’da herşey güzel iken, birden Internet Explorer’da hayatınız kararır. Yani developer işi gücü bırakır, acaba Opera’da nasıl görünecek ya da Mac’im yok ama umarım Safari’de sorunsuz çalışır gibi mevzulara dalar.

Son dönemde bir de mobil cihazlar çıktı ortaya. Telefonlar, PDA, Palm gibi… Yani developer çilesi bitmeyecek. Uzun lafın kısası, hem blog’umu, hem dergi yazılarımı ve fotoğraflarımı yayınlayabileceğim bir sitem var artık. Afiyet olsun!