OKUMA SÜRESİ 03:40

Hayal Kahvesi, A.R.O.G ve Starbucks!

Bugün (aslında 5 Aralık 2008!) büyük bir beklenti içinde, G.O.R.A filminin devamı olan A.R.O.G filmine gittik. 3-4 gün önceden satın aldık biletleri. Yer bulamayız diye… Gerçekten tüm seanslar doluydu. Ancak 20:20 matinesine bilet bulabilmiştik.

Saat 18:30 gibi Caddebostan Kültür Merkezi’nde buluştuk. Yemek yemek için vaktimiz vardı. Kendimizi Hayal Kahvesi’ne attık. Hepimizin evine yakın olduğu için CKM sık gittiğimiz bir yer. Tolga & Sevda, Burak & Lale, Müge hocam ve eşim Yeşim olarak toplam 7 kişiydik. Tolga’yla Sevda biraz geç geldi bu bakımdan 5 kişi yemek yedik.

Hemen siparişlerimizi verdik. Gerçekten siparişler çok hızlı bir şekilde geldi. Yani servis gayet iyi. Nedense porsiyonlar küçülmüş. Acaba sırf ben mi dedim ama herkes porsiyon büyüklüğünden memnun değildi…

Evet, yemekler çok lezzetliydi ama porsiyonlar doyurucu değildi. Özellikle 4 Peynirli Pizza, sanki ince bir yufka / pita üzerine yapılmış gibiydi. Pizzadan çok Peynirli Pide’ye benziyordu.

Saat 20:00’ye doğru Tolga ve Sevda geldi. Filme az bir süre kalmıştı. Burak hocam, yediği brownie ve içtiğimiz kahve (double espresso) ile ilgili yorumlarını önümüzdeki günlerde Kahve ve Çikolata adlı blogunda tüm detayları ile anlatacak fakat, brownie’nin sosunu beğenmedi. Keza kahveninde ayarını sevmedi. Zaten ben de kahveyi beğenmedim. Çok acıydı…

Hemen sinema katına doğru yöneldik…

Film ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum. Evet, gerçekten büyük prodüksiyon olmuş. Hem post production hem set/dekor, hem cg / compositing vesaire çok uğraşılmış. Filmin başındaki kredilerde, 1990’ların başında 4-5 kez çalıştığım sevgili 1st AC Soykut Turan’ın, filmin görüntü yönetmeni olduğunu gördüm.

Gerçekten harika olmuş. Tabi postda ne kadar color-correction yapıldı ya da yapıldı mı? bilemiyorum ama renk değerleri, sıcaklığı çok hoşuma gitti, tebrikler Soykut!

CG’de biraz sıkıntı var gibi. 3D’ler fena olmamış sadece composite edilen sahnelerde biraz ışık farkı olmuş gibi. Bu fark, o sahnenin sonradan eklendiğini hissettiriyor izleyiciye. Filmin başında FACE OFF makinası olarak geçen sekanstaki 3D olduğunu tahmin ettiğim şey harika duruyordu (robot kollar vs…). Genel anlamda teknik olarak, harcanan zaman / para / emeği de göz önüne alarak söylüyorum başarılı buldum ama hikayeyi pek sevemedim.

Özellikle G.O.R.A’da da oyunculuğundan rahatsız olduğum Ozan Güven (robot 216), aynı şekilde bu filmde de beni rahatsız etti. Kendisini tanımam etmem, haksızlık da etmek istemiyorum fakat olmamış… Hepimiz şunda hem fikiriz, Cem Yılmaz’ın tek olduğu planlar çok başarılı. Genel anlamda fazla gülmedim, fakat 4-5 sahnede çok eğlendim, kahkalarla güldüm.

İnsan ister istemez, Cem Yılmaz’ın gösterilerindeki gibi, hiç durmadan 2 saat boyunca güleceğini düşünüyor. Tabi sahne gösterisi farklı, film farklı. İçimden bir ses, sanki Muro filminin daha çok gişe yapacağı ve beğenileceği düşüncesinde. (02 Mart 2012, Cuma , 22:15 hahahaha yanılmışım.)

Yine de Cem Yılmaz ve tüm film ekibini kutluyorum. Neticede bu bir değerdir. Türk Sineması için ciddi bir iştir. Başarılarının devamını diliyorum.

Google Harita’da sevdiğim kafe ve restorantlar